Migren, baş ağrısı olarak kendini gösteren, mide bulantısı ve baş dönmesi ile devam eden atakların dört saat ile dört gün sürebildiği kronik bir hastalıktır. Migrenin en önemli özelliği kronik olmasıdır. Hastalık, hastada kimi zaman hafif hissedilirken, kimi zaman da şiddetli baş ağrısı şeklinde gelişir. Migren, beyinde zonklama şeklinde ağrı oluşturur ve bu nedenle nörolojik bir hastalık olarak kabul edilir. Zonklama, kalp atışı ile ritim yapar. Damarlardaki kasılma nedeniyle tansiyon düşük çıkar. Hasta oturduğu yerden aniden kalktığında küçük kıvılcımlar görür. Işık ve gürültüye karşı hassasiyet artar ve dış uyaranlara karşı duyarsızlık meydana gelir. Hastanın tek isteği karanlık bir odada uyumaktır.

Beyinde binlerce nöron bulunur ve nöronlar bilgi iletimi veya transferi sağlar. Nöronlar temel olarak dört farklı yapıdan oluşur: akson, soma, dendrit ve terminal butonlar. Baş ağrısının nedeni, damarların etrafında bulunan sinirlerin gerilmesidir. Basıncın artması ile sinirler uzamaya zorlanır. Bu nedenle nöronlar sinir hücresini sıkıştırır ve baş ağrısı oluşur. Migren, nöroloji branşında değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır.

Migren genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve kadınlarda daha fazla görülür. Hormonal değişikliklerle ilgilidir. Damarlar tam olarak esneklik kazanmadığında, basınca maruz kalan damarlar tansiyonun düşük olmasına neden olur. Hasta yattığı yerden aniden kalktığında küçük kıvılcımlar görür. Baş ağrısı, başın bir bölümünde zonklama şeklindedir ve ağrı göz, alın ve burun tabanından dışarıya doğru yayılır. Ağrı bazen sağ, bazen sol yarıda hissedilir. Ensede ağrı pek görülmez. Hasta ışık, ses ve kalabalıktan rahatsız olur ve karanlık bir odada uyumak ister.

Migren hastalarına ilaç tedavisi uygulanır. Kullanılan ilaçlar esasen hastayı tedavi etmez, ancak ataklarını azaltır ve ağrıyı hafifletir. Migren dışındaki ilaçlara ara verilir. Merkezi sinir sistemi üzerinde iyileştirici etkiye sahip olduğu için hastaya antidepresan ilaçlar verilebilir. Ancak uzun dönem kullanılacaksa farklı etken maddeli antidepresan ilaçlar dönüşümlü olarak kullanılmalıdır. Hasta, yanında bulundurduğu ağrı kesicileri atak başlayacağını hissettiği anda içmelidir. Akupunktur ve nöral terapi, nöroloji branşı tarafından uygulanan diğer tedavi yöntemleridir.

Migrenin en büyük düşmanları strestir. Şekerli yiyecekler ve kafein migreni tetikleyebilir. Özellikle glikoz şekeri içeren üzümün tetikleyici etkisi daha fazladır. Hasta hormonal dönemlerin geçmesini beklemelidir. Evinizde ağrının hafiflemesini istiyorsanız, karabiber ve acı biberi eksik etmeyin. Çünkü acı biber beyinde serotonin (mutluluk hormonu) salgılanmasına neden olduğundan, beyindeki ağrı hissi hafifler.