Başın konumu, hareketleri, bütün vücudun ve gözlerin koordinasyonu ile pozisyon duyusu oluşur. Yeryüzündeki konumunuzu algılamanızı sağlayan bu duyuyu iç kulak ve bağlantılı beyin yapısı (Vestibüler yapı) sağlamaktadır. İç kulak ve beyin bağlantısı, beyinde gelişen durumlar, baş dönmesine sebep olabilir. Hasta çok iyi dinlenildiğinde ve muayene edildiği zaman, beyin ve iç kulağa gelen sinirlerden kaynaklı olarak (tümör, multipl skleroz, beyin kanaması veya damar tıkanıklığı gibi) baş dönmesi ayırt edilmektedir. Ayrıca kalpten kaynaklı baş dönme, tansiyon düşüklüğü veya kan şekeri düşüklüğü hisleri de ayırt edilebilir. En sık rastlanan ise iç kulaktan kaynaklanan baş dönmeleridir. Bu baş dönmelerinde hastanın etrafı döner ya da yer altından kayar. Bununla beraber bulantı ve kusma başlar. Hastanın çevresini ve hareketini algılaması tamamen bozulduğundan dolayı kendini kötü hisseder.

Çoğunlukla, beyin kanaması geçirdiklerini düşünürler. Tam tersine, beyinden kaynaklı olan baş dönmeleri ile karşılaştırıldığında, çok daha rahatsız vericidir. Genelde ani durum değişikliği ile başlar ve hasta hareketsiz kaldığı zaman azalır. Günler geçtikçe düzelir. Yaşamın ilerleyen dönemlerinde ise tekrarlama olasılığı çok yüksektir. Nöral terapide, diğer hastalıklarda olduğu gibi, iç kulağın fonksiyonel aksamasına sebep olan çevresel patolojiler araştırılır. Migren hastalarının hemen hemen hepsinde var olan boyun bölgesindeki düzleşme ve ense kaslarındaki baş dönmesi, spazm gibi durumlar, altta yatan patolojinin sonuçlarıdır. Bu tarz yaklaşımı uygulayan KBB uzmanı nörolog olmasa da Gökmen Yaklaşımı ile çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Hastaların yaşam kalitesi düzelir ve tekrarlayan ataklar olmaz. Bu tedavide akademik bir düzeyde diş hekimliğinden yardım alınmaktadır. Bu yardımı sağlayacak olan akademisyenler ülkemizde çok azdır. Fakat doğru doktorla doğru tedavi yapılabilir.

Baş dönmesi çoğu zaman migren atağının ilk başında, baş ağrısı başlangıcında olabilir. Bütün atak boyunca baş dönmesinin olması pek nadirdir. Komplike migrenlilerde uyuşma, görme bulguları, güçsüzlük de tabloya eşlik edebilir. Özellikle de konuşma bozukluğu olan komplike migren ataklarında çok daha fazla görülmektedir. Baş ağrısı olmaksızın gerçekleşen baş dönmeli migren atakları çok az görülür. Migren baş dönmesi atağı, her şeyin kaydığı ataklardır. Beraberinde ise baş ağrısı olur. Baş dönmesi migren atağı tanısı genellikle konulamaz. Baş dönmesi ve baş ağrısı ayrı ayrı ele alınır; ayrı olarak tedavi edilir. Baş dönmesi migren sadece baş dönmesi ataklarında da aynı sebepler mevcuttur. "Gökmen Yaklaşımı" der ki; bu hastalarda çene ekleminin dengesini sağlamaktan ziyade 20 yaş dişlerine bakılmalıdır.

Migren ve baş dönmesi tedavisinde kullanılan yöntemler çeşitlilik göstermektedir. Bunlar arasında:

Bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra, kişiye özel tedavi planları oluşturmak, migren ve baş dönmesi ile başa çıkmada önemli bir rol oynar. Migren ve baş dönmesi arasındaki ilişkiyi anlamak ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamak, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.