Migren, genellikle kadınlarda daha sık görülen ve bazen bulantı ve kusma ile birlikte zonklama tarzında kendini gösteren şiddetli baş ağrısıdır. Bu ağrı çoğunlukla başın tek tarafında yoğunlaşır ve ense, göz arkası gibi bölgelere yayılabilir. Migren, damarsal kökenlidir ve ağrı atakları ayda bir ya da haftada birkaç kez ortaya çıkabilir. Migrenin klasik ve mutad olmak üzere iki ana türü bulunur. Migren sırasında kişi ışığa ve sese karşı aşırı duyarlı hale gelir. Migren atakları genellikle 30-40'lı yaşlarda azalır, ancak adet dönemi, gebelik veya menopoz gibi durumlarda ağrılar artabilir veya azalabilir. Stres, açlık, öğün atlama, alkol ve çikolata tüketimi gibi etkenler migren ataklarını tetikleyebilir. Migren atakları uyku veya kusma ile hafifleyebilir ve atak sonrasında halsizlik, yorgunluk ve uyku isteği ortaya çıkabilir. Migren, aynı zamanda depresyon ve çöküntüye de neden olabilir.

Akupunktur, migren tedavisinde etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Migrenli hastaların ağrı eşiği genellikle düşük olduğundan, akupunktur bu eşiği yükseltir ve böylece ağrıyı hafifletir. Ayrıca, akupunktur vücut ve beyin omuriliğinde bulunan sıvılarda bazı maddelerin veya hormonların salınımını etkileyerek migren ağrısını engeller. Akupunktur tedavisi sonrasında migren nöbetleri seyrekleşir veya tamamen ortadan kalkar. Migren tanısı konulduktan hemen sonra akupunktur tedavisine başlanırsa, etkiler daha kısa sürede görülür.

Akupunktur migren tedavisi genellikle haftada 2-3 kez uygulanmak üzere 15-20 seans sürer. Her seans 20-40 dakika arasında değişir. Tedavi sırasında kulak ve vücut akupunkturu birlikte uygulanır. Dirençli vakalarda lazer akupunktur tedaviye eklenebilir. Tedavi tamamlandıktan sonra, yılda iki kez özellikle mevsim geçişlerinde hatırlatma seansları yapılması faydalıdır.

Akupunktur tedavisinin migren üzerindeki başarı oranı %80 gibi yüksek bir orandadır. Akupunktur, ağrı kesici değil, tamamen tedavi edici bir yöntemdir ve vücudun dengesini yeniden sağlar. Migren ve diğer birçok ağrı tedavisinde, akupunktur uygulanacak noktalar uyarılarak vücutta doğal olarak bulunan gerekli fizyolojik maddelerin salınımı artırılır. Aynı zamanda, damar büzüşmesinin önüne geçilir ve ağrıya neden olan prostaglandin gibi maddelerin baskılanması sağlanır.