Migren ameliyatı, kronik migren rahatsızlığının cerrahi olarak tedavi edilmesini sağlar. İlk kez Amerika'da uygulanan bu ameliyat, hastalarda endoskopik olarak yapılan alın ve şakak operasyonları sonrasında migren ağrılarının geçmesi ile fark edilmiştir. Ameliyat sonrasında hastalarda supraorbital denilen göz üstü sinirinin serbestleştiği ve hastalardaki baş ağrısının bu nedenle düzeldiği belirlenmiştir. Botoks enjeksiyonları sonrasında da ağrıların geçtiği fark edilince, migren ameliyatının yapılmasına onay verilmiştir. Migren hastalığında ilaç tedavisi aynı şekilde sinire etki etmekte, ancak geçici bir rahatlama sağlamaktadır. Ameliyat ise kalıcı bir düzelme sağlar. Bu aşamadan sonra migren ameliyatı cerrahlar tarafından geliştirilmeye başlanmıştır. Supraorbital sinirin dışında kafadan çıkan başka sinirlerin de migren baş ağrısına yol açtığı bilinmektedir. Migren ameliyatlarının temelinde ise sinir sıkışmalarının tedavisindeki uygulamalara benzer çalışmalar yapılır. Migren ameliyatları yaklaşık 15 seneden beri başarıyla uygulanmaktadır ve her geçen gün cerrahi uygulamalarda gelişmeler olmaktadır.

Kronik baş ağrısı olan bir hastanın değerlendirmesi bir nörolog tarafından yapılır. Öncelikle baş ağrısına neden olabilecek diğer etkenler ayrıştırılmalıdır. Yani ameliyat edilecek hastalara kesin migren tanısı konulmalıdır. Ardından hastanın cerrahi değerlendirmesi yapılır. Bu yüzden hastaya Botulinum toksin A ile yapılan test uygulanmaktadır. Ardından lokal anestezik ile başka bir test uygulanır. Testler migren ameliyatını yapan doktor tarafından hasta değerlendirilerek uygulanır. Testler pozitif çıkarsa, hastanın migren ameliyatından yarar göreceğine karar verilir. Hastaya uygulanan diğer tedaviler, aldığı ilaçlar ve diğer etkenler dikkate alınarak, ameliyat için hazırlık yapılır.

Yapılacak ameliyat hastanın hastanede yatmasına ya da aynı günde taburcu olmasına göre planlanır. Migren ameliyatı yapılacak bölge sayısı belirlenir. Tetikleyici bölgelerin varlığına göre ameliyat 1-4 saat arasında tamamlanır.

Ameliyatta alından itibaren başlayan migren için, saçların içinden endoskopik olarak ya da transpalpebral denilen göz kapağı kıvrımından girilme suretiyle supraorbital ile supratrochlear sinirler serbestleştirilir. Sinirlerin komşuluğunda olan mimik kasları gevşetilir. Her iki yöntemde migren ameliyatında aynı etkinlikte sonuç verir.

Alın bölgesinden sonra en fazla görülen tetikleyici sinir ense kökünde olan oksipital sinirdir. Bu sinirde 6 değişik sıkışma alanı belirlenmiştir. Ameliyatta gerekli serbestleme bölgeleri tespit edilerek cerrahi girişim tamamlanır.

Başka bir tetikleyici sinir şakaklardaki zygomaticofrontal, auriculotemporal, ensedeki küçük oksipital sinirdir. Hastaların bir kısmında baş bölgesindeki en büyük duysal sinir trigeminal sinirdeki yüzey dalları da burun kıkırdaklarının arasında sıkışmaya, zedelenmeye maruz kalmış olabilir. Bu kronik baş ağrısı etkisi gösterir. Bu tarz migren ağrılarının tedavisi genellikle deviasyon ile konka ameliyatı yapılarak gerçekleştirilir.

Migren ameliyatında tüm cerrahi uygulamalar cilt altında, kemiğin üzerinde yapılır. Bu ameliyatların beyinle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Bunun hastalara belirtilmesi önemlidir. Ameliyattan sonra hastalarda ödem, kızarıklık etkisi olabilir. Bu daha çok sigara kullanan, hassas yapıdaki hastalarda olur. Morluklar 7-10 günde kendiliğinden geçer. Yapılan kesi yerleri de saçların içine, göz kapağı içine gizlenir. Oldukça hızlı ilerleyen bir iyileşme süreci bulunan migren ameliyatı sonunda hastalar 1 hafta içinde iş yaşamına dönebilir. Aktiviteler, hafif egzersizler 2 hafta sonunda başlayabilir. Migren ameliyatının komplikasyonları arasında bulunan etkiler genellikle geçici olur. Özellikle uyuşma, geçici his kaybı, karıncalanma, yarada geç iyileşme, kanama gibi etkiler olabilir.